top of page
Ara

Markaya Tecavüzün Tespiti ve Tazminat Hesaplaması Üzerine Yargıtay’ın Yaklaşımı

  • Yazarın fotoğrafı: Av. Hatice Gözde Çağar
    Av. Hatice Gözde Çağar
  • 9 Ara 2024
  • 4 dakikada okunur

YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ

2024/2230 E. 2024/6335 K.

"...davadan önce talep edilen delil tespitinde alınan bilirkişi raporunda davalının işyeri isminin "Cabani Shoes", vergi levhasında ve işyeri ruhsatlarında "Abdülhakim Tırak" şeklinde şahıs adına kayıtlı olduğu, tespit mahallinden alınan kartvizitte ise "İnci shoes Marmaris" yazdığı, davalının kullunadığı fatura başlığının "İnci Ayakkabı" olduğunun tespit edildiği, Mahkemece marka uzmanı bilirkişiden alınan 06.05.2017 tarihli raporda davalının kullanımlarında "İNCİ" kelimesinin yanında yer alan "shoes" kelimesinin İngilizce'de "ayakkabılar" anlamına geldiği, "ayakkabı" ve "Marmaris" ibarelerinin cins kaynak gösterdiği, bunları içeren markaların tescil edilmeyecekleri, içinde yer aldığı ayırt edici işaretlerin esas unsurunu oluşturmayacakları, davalının markasal kullanımlarında ayırt edici esas unsurun "İNCİ" ibaresi olduğu, bu ibarenin davacının markalanndaki hakim unsur olduğu, davacının markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetler ile davalının faaliyet alanı mal ve hizmetlerinin aynılığı, hitap ettikleri müşteri çevresi, bu çevrenin mal-hizmet alırken harcayacağı düşünme süresi, davalının markasal kullanımlarının davacının markasının hakim unsurunu birebir içermesi, davacı markası ile davalı kullanımlarının görsel, işitsel ve anlamsal benzerliği değerlendirildiğinde davalının kullanımının davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğunun mütalaa edildiği, 2012 yılında davalı tarafça "Marmaris İnci" şeklinde yapılan marka başvurusunun davacı şirketin itirazı üzerine reddedildiği de dikkate alındığında, Mahkemece bilirkişi raporundaki tespitler doğrultusunda davalının kullanımının davacının marka hakkına tecavüz niteliğinde olduğuna dair kabulün yerinde olduğu, tazminat hesabı için alınan 10.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda 556 KHK'nın 66 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca tarafların lisans sözleşmesi yapmaları halinde davacının davaya uyarlanabilecek sürede 3.040,54 TL yoksun kalınan kazancının oluşacağının tespit edildiği,... Mahkemece verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı,... gerekçesiyle başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,"


Uyuşmazlık Özeti:

Davacı taraf, davalının "İnci" markasını içeren ticari unvan, kartvizit, fatura ve benzeri kullanımlarının kendi marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini iddia etmiş ve buna dayalı olarak tecavüzün tespiti, men'i, ref'i ve maddi - manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur. Davalı ise, "İnci" ibaresinin davacı markasıyla ilgisinin bulunmadığını, kullandığı materyallerin güncel olmadığını ve bu nedenle davacı tarafın tazminat talebinin yerinde olmadığını savunmuştur.

İlk derece mahkemesi; davanın kısmen kabulü ile davalının davacıya ait markaya tecavüzünün tespitiyle önlenmesine, davacıya ait markanın kullanıldığı fatura ve kartvizit gibi basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, kararın gazetede ilanına ve maddi - manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar vermiştir. Bu karar daha sonra istinaf edilmiş, istinaf mahkemesi istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiş ve bu karar da daha sonra Yargıtay tarafından onanmıştır.


KARARIN DEĞERLENDİRİLMESİ


1- Markalar Arasındaki Benzerlik Değerlendirmesi

Markalar arasındaki benzerlik değerlendirilirken bazı temel kriterler dikkate alınır. Görsel, işitsel, kavramsal benzerlik incelemesinin yanı sıra, ürün ve hizmet benzerliği ile hedef tüketici kitlesinin özellikleri birlikte değerlendirilir. Somut olayda da birden fazla unsur göz önünde bulundurulmuş ve markaların benzer olduğu sonucuna varılmıştır.


  • Görsel - İşitsel Benzerlik İncelemesi:

Marka İnceleme Kılavuzu' na göre, "Birden fazla kelime veya şekil unsuru içeren markalarda, tüketicilerin ilk bakışta işarette dikkatini çeken ve işareti görsel olarak domine eden veya işarette hâkim konumda olan unsurun baskın unsur olduğu kabul edilir." Davacıya ait markadaki "İNCİ" ibaresi, markanın ayırt edici ve esas unsuru olarak öne çıkmaktadır. Bu unsurun davacının tescilli markasında hakim konumda olduğu açıktır. Davalının kullandığı marka ise görsel, işitsel ve kavramsal açıdan davacının markasına belirgin bir benzerlik göstermektedir.


  • Ürün ve Hizmet Benzerliği İncelemesi:

"İnci Shoes Marmaris" ve "İnci Ayakkabı" ifadeleri incelendiğinde, "shoes - ayakkabı" ibaresinin ve "Marmaris" ifadesinin markaya ayırt edicilik katmadığı görülmektedir.

"Shoes", "ayakkabı" gibi ifadeler, ürünün cinsini belirtmekte olup markanın özgünlüğünü artırmamaktadır.


"Marmaris" ibaresi ise yalnızca coğrafi bir kaynak izlenimi vermekte, bu da markaya ayırt edicilik kazandırmamaktadır.


Dolayısıyla, söz konusu ifadeler markayı özgün kılmak için yeterli değildir.


  • Tüketici Kitlesinin Benzerliği:

Davacıya ait marka 18. ve 25. sınıflarda tescillidir ve deri ürünleri ile ayakkabı üretimini kapsamaktadır. Davalı ise aynı kategorideki ürünlerin satışını gerçekleştirmektedir.


Tüketici kitlesinin yaş, cinsiyet, gelir düzeyi, ilgi alanları ve satın alma davranışları gibi özellikleri, ürün ve hizmetlerin algılanış biçimini doğrudan etkilediğinden, benzer tüketici kitlesine hitap eden markalar, aynı ihtiyacı karşılamaya çalıştıkları için tüketiciler arasında karışıklı yol açabilmektedir. Bu durum ise, markaların ayırt ediciliğini zedeleyebilmekte ve davacının ekonomik zarar görmesine neden olabilmektedir.


2- Markaya Tecavüz ve Maddi Tazminat Talebi

Markaya tecavüz davalarında maddi tazminatın miktarı belirlenirken birçok faktör göz önünde bulundurulur. Tazminat hesaplanırken "uğranılan fiili zarar" ve "yoksun kalınan kar" başlıkları ayrı ayrı değerlendirilir.


Fiili zarar kalemi hesaplanırken; marka sahibinin satışlarının azalması, pazar payı kaybı, itibar zedelenmesi sonucu oluşan kayıplar delilleriyle birlikte mahkemeye sunulmalıdır.


Yoksun kalınan kar hesaplanırken ise SMK madde 151' de seçimlik olarak sunulan 3 haktan biri davacı tarafından seçilmelidir. Bu üç hak şunlardır:


1- Hukuka uygun bir lisans sözleşmesi yapılmış olsaydı, marka sahibinin alacağı lisans bedeli,

2- Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin elde ettiği net kazanç,

3- Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir.


İncelediğimiz kararda Yargıtay, markalar arasındaki benzerliği değerlendirirken görsel, işitsel ve kavramsal unsurları, tüketici kitlesini ve ürün-hizmet benzerliğini bir bütün olarak ele almış ve sonuç olarak, markalar arasında karışıklık yaratabilecek kadar güçlü bir benzerlik olduğu tespit edilmiştir. Bu, marka sahiplerinin haklarını koruma konusunda yargının ne kadar kapsamlı bir yaklaşım sergilediğini bir kez daha bizlere göstermektedir.


Maddi tazminat taleplerine gelince; bu tür davalarda zarar genelde iki başlık altında incelenmektedir: fiili zarar ve yoksun kalınan kar. Mahkemeler, bu zarar kalemlerini hesaplarken finansal kayıtlar ve emsal sözleşmeler üzerinden hesaplanan bilirkişi raporları gibi somut delillerden yararlanmaktadır. Somut olayda da bilirkişi, emsal lisans sözleşmelerini dikkate alarak davacının uğradığı zararı detaylı bir şekilde ortaya koymuş ve tazminat bu veriler üzerinden hesaplanmıştır.




Av. Hatice Gözde Çağar

 
 
 

Comments


İletişim

Adres : Menekşe 1 Sokak 10/B Kat: 4 No: 20 Kızılay, Çankaya/ANKARA

E-mail : av.gozdecagar@gmail.com

Telefon : 0506 894 97 98

Çalışma Alanlarımız

  • Hukuki Danışmanlık

  • Ceza Hukuku

  • ​Sözleşmeler Hukuku

  • Marka Danışmanlığı

  • Aile Hukuku

  • Tazminat Hukuku

  • İş Hukuku

  • ​İcra İflas Hukuku

  • Göç Hukuku

  • Startup ve Girişimcilik Danışmanlığı

Bu internet sitesindeki içerikler Çağar Hukuk  ve Danışmanlık tarafından genel bilgi amaçlı olarak hazırlanmış olup, hukuki tavsiye niteliği taşımaz. İçerikler Türkiye Barolar Birliği'nin Meslek Kuralları’na uygun şekilde yalnızca bilgilendirme amacı taşımaktadır.

  • Orta
  • Linkedin
bottom of page